Biz insanların doğuştan nasıl bilinç, algı ve iç güdüleri varsa aynı özellikler, hayvanlarda da vardır. Hayvanlar doğdukları andan itibaren, iç güdüsel ve biliç altı algısı ile, geldikleri dünyaya görevlerini ve sorumluluklarını bilerek doğarlar. Doğaya ve yaşadıkları alana hakim olarak yaşamlarını sürdürürler.
Örnek verecek olursak; bir ceylan yavrusu ilk doğduğu andan itibaren, bir aslanın ona dost olmadığını anlar. Doğar doğmaz hayata karşı ilk savaşı başlar, ve hayatta kalmak için mücadele eder. Dostunu ve düşmanını bilir. Neler yapması gerektiğini daha doğar doğmaz içgüdüsel duygusu ona söyler ve bilinç altı algısı davranışlarıyla harekete geçer. Ne şekilde yaşayacağını, hayatta kalmak için neler yapması gerektiğini bilir ve o şekilde yaşamını sürdürür.
İnsanların doğduklarında hayatta kalmaları, onları koruyup kollamaları için yol gösteren bir ebeveynleri varsa, bazı hayvanlarında ebeveynleri vardır. Bir anne aslan yavrusunu yetişkin bir aslan olana kadar koruyup onu hayata hazırlar. Neler yapması gerektiğini, her ne kadar yavru aslan, doğuştan içgüdüsel ve bilinç altı algı olarak bilse de, rehber olan anne ve babaya da ihtiyacı vardır. Anne ve babası olmayan aslan yavrusunun hayatta kalması bir mucizedir.
Peki, Anne ve Babası Olmayın Yavru Hayvanlar Nasıl Hayatta Kalır?
Canlıların üreme yöntemleri farklıdır. Yumurta ile çoğalan canlı türlerini örnek alacak olursak, her yumurta ile çoğalan hayvanların bazılarının ebeveynleri olmadan tek başlarına yaşarlar. Hayatla olan ilk savaşları yalnız başlar, yalnız biter. Bir yılan yumurtasını bırakıp, kendi dünyasına tekrar döner. Günü geldiğinde o yumurtadan çıkan yılan tek başıyla hayatla mücadele eder. Yumurtadan çıktığı anda ne yapacağını, yaşamını nasıl sürdüreceğini bilir. Bilinç altı ve algısı hayatla olan mücadelesinin ebeveyni olmuştur. Hayatta yalnız başına ilerlemektedir. Yaşamını sürdürebilmesi için, doğuştan avlanma bilinç altı ve algısı gelişmiştir. Nasıl avlanacağını çok iyi bilir. Dostunu, düşmanını, diğer canlıları bilir ve hayatta kalma mücadelesi doğduğu andan itibaren başlamış olur. Hayvanların öğrenme yeteneği daha onlar doğmadan, hayvanlara verilen bir armağandır. Dünyaya gelme amaçları, görevleri, sorumlulukları önceden belirlenmiştir. Yaratılışta aldıkları rol ile yaşamlarını sürdürmektedirler.
Yukarıda ele aldığım hayvan türleri, yabani hayvanların yaşam alanlarıydı. Bir de evcil hayvanlarımız var. Bizimle her anımızı paylaşan, en yakın dostumuz olmayı başarmışlardır. Onları eğitebiliyoruz..
Peki Hayvanları Nasıl Eğitiriz?
Evcil bir hayvanı eğitmenin ilk kuralı, sevgi ve güvendir. Hayvanınıza sevginizi hissettirin ve aranızda ki ilişkiye sonsuz güven verin. Sizi seven ve size güvenen evcil hayvanınız, artık sizi görmeden, sizinle oynayıp kaliteli vakit geçirmeden o gününü yaşayamacak hale gelir. Sevgisi ve dostluğu sonsuza kadar devam eder. Aranızda ki bu ilişkiyi sağladıktan sonra, hayvanınız sizden aldığı ufak komutları yerine getirmeye başlar. Öğrendiği her yeni bir komutunuzun bir de ödülü olmalıdır. Evcil hayvanınız istediniz bir şeyi yaptığında sevdiği bir yemekle onu ödüllendirmeniz, eğitim döneminizi çok daha kolay hale getirecektir.